MYH “Muhteşem Yüzyıl Havayolları”

Bu sene Grammy Ödül Töreni’ni yayınlayan CBS televizyonu tüm konuklara ve sanatçılara birer email göndererek aşırı dekolte kıyafetlerden sakınmalarını rica etti. Bu haber magazin dünyasında bomba etkisi yaptı. 2010 yılındaki törende çılgın şarkıcı Pink’in giydiği kıyafet oldukça tepki çekmişti. Anlaşılan bu tür görüntülerden rahatsız olan CBS yönetimi bu sene bu şekilde bir önlem almayı uygun gördü.

İşin ilginç tarafı dünyaca ünlü sanatçıların hiçbiri “sen bizim kıyafetimize nasıl olurda karışırsın” şekline bir tepki vermedi. “Özgürlükler ülkesi” Amerika’da bile kılık kıyafet konusunda yeri geldiğinde bazı kısıtlamalar oluyormuş demek ki…
Tabi bu kararı alan CBS yönetimi kendi imajını korumak istediği için bu tür bir talepte bulundu, yoksa amacı namus bekçiliği yapmak değil.
Tam bu konu gündemde iken geçtiğimiz gün THY’nin yeni hostes kıyafetleri basına bilinçli ya da bilinçsiz olarak sızdırıldı. Bu sefer ki kreasyon Cemil İpekçi’nin imzasını taşımıyor, bir zamanlar First Lady Hayrünnisa Gül’ün de modacısı olan Dilek Hanif imzalı. Yeni kıyafetler her kesimden son derece olumsuz tepkiler aldı. Kıyafetler sosyal medyada da alay konusu oldu. Kimisi kıyafetleri “Muhteşem Yüzyıl” dizisinde kullanılacak kostümlere benzetirken kimisi de Ramazan şerbetçisi kıyafetine benzetti. Benim Twitter’da en çok hoşuma giden eleştiri şu oldu; “ Dilek hanım elinde kalan tüm döşemelik kumaşları THY’ye kakalamaya niyetli galiba”.

Tüm bu tepkiler karşısında Turkish Airlines TR adresinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: ”Bir süre önce başlayan kabin kıyafeti tasarımlarımız henüz sonuçlanmamıştır. Sonuçlandığında sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyacağız.”
Şahsen Türk ve Osmanlı çizgilerinin THY gibi bir kurumda kullanılması ve ülke tanıtımına katkıda bulunması taraftarıyım. Bunun başarılı örneklerini Singapur, Thai ve Kore Havayollarında görüyoruz ama bu THY’nin son kıyafetleri hiç mi hiç olmamış.
***
Pazar günü Çinliler yeni bir yıla girdiler. “Ejderha Yılı” bitti, “Yılan Yılı” başladı. Çinliler için ümitlerle dolu bir yıl olacakmış bu Yılan Yılı. Çünkü Çin kültüründe”Yılan” zekayı, bilgeliği, onuru ve güzelliği simgeliyormuş. Bir yılan için ilginç özellikler… Bize göre sinsiliği, hainliği ve tehlikeyi temsil ederdi sanırım. Konu yılbaşı olunca aileler yılbaşını birlikte geçirebilmek için yollara düşmüşler. Bu nedenle geçtiğimiz hafta 250 milyon Çinlinin seyahat ettiği tahmin ediliyor. Sayı bu kadar büyük olunca bir sürü aksaklıkta meydana geldi. Binlerce kişi otobüs ve tren garlarında sefil oldular. Ülke büyük olunca dertte büyük oluyor.
Bir iş gezisi için Çin’e giden arkadaşıma oradaki bir iş adamı sormuş, “Türkiye’nin nüfusu ne kadar” diye. Arkadaşım 70 milyon cevabını verince “haa bizim köyde de o kadar kişi yaşıyor” demiş şakayla karışık. Avustralya’nın nüfusunu 23 milyon olarak düşünürsek bizde aynı espriyi yapmıyor muyuz Avustralya için. Koskoca bir ülke ama nüfusu neredeyse İstanbul kadar diye…
Bir sürü doğal zenginliklerine ve az nüfusuna rağmen Avustralya ne kadar iyi yönetiliyor diye her zaman düşünmüşümdür. Bence iyi yönetildiği söylenemez. Avustralyalı politikacıların yaşadıkları ülkeyi dünyanın merkezi ve karşılaştıkları sorunları dünyanın en zor problemleri olarak görmeyip, arada bir Çin’i veya Hindistan’ı düşünmeleri ve o büyük sayılarla kendilerine gelmeleri gerekir.

#THY

Bir cevap yazın

Your email address will not be published / Required fields are marked *