Oğlum bak git!!!

Günümüzde, özellikle son 3 yılda Twitter, Youtube ve Facebook gibi sosyal medya kaynaklarından yararlanan ve bu kaynakları sonuna kadar kullananların sayısı hızlı bir şekilde arttı. İnsanlar dünyada ve ülkelerinde ne olmuş ne bitmiş, ertesi gün gazeteleri beklemeden anında bu kaynaklar üzerinden çok daha kolay ve hızlı bir şekilde öğrenebiliyor. Yani artık geleneksel (yazılı, görsel ve işitsel) medyanın yerini sosyal medyacılık aldı.

Arap Baharı ilk olarak Twitter üzerinden paylaşılan bir tweetle başladı. Bizler de ilk Twitter üzerinden öğrendik. Henüz haber kanallarına ulaşmayan habere bit ‘tık’la ulaştık. Televizyonlardaki son dakika haberlerinin yerini bile sosyal medya aldı. Artık, köşe yazarları ve haberciler uzun uzadıya yazılar hazırlamak yerine bir son dakika haberini sosyal medya üzerinden bir-iki cümlelik yazılarla kamuoyuna duyuruyorlar. Bu konuda Türk medyasındaki en iyi örneklerin Cüneyt Özdemir ve ntvmsnbc.com olduğunu söyleyebilirim.
Türk sosyal medyası da geçtiğimiz hafta “oğlum bak git” videosu ile çalkalandı. Konuyu bilmeyenler için anlatmak gerekirse olay kısaca şöyle. Yaşananlar Gölcük’te geçiyor. Görüntüde bir taşeron çöpçü ve bu çöpçüye dayılanan 13-14 yaşında gergin bir ergeni görüyoruz. Öncesinde ne olduğu, olayın bu noktaya nasıl geldiği bilinmiyor. Sosyal medyada yazılanlar “çöpçünün kekeme olduğu, kekemeliği ile dalga geçen bir çocuğa tokadı yapıştırdığı ve çocuğun abisinin de kardeşinin öcünü almak için çöpçünün peşine düştüğü” söyleniyor. Video kaydı işte tam bu noktada başlıyor. Gergin ergen koşarak elinde odun saplı çalı süpürgesi olan çöpçünün peşinde koşturuyor. Gergin ergen ilk olarak belindeki kalın deri kemeri çıkartıyor. Şöyle iki ucunu birleştirip çöpçüye tehditkâr bir biçimde savurmaya başlıyor. Çöpçü gayet sakin bir şekilde “Olum bak git…” diyor. Ancak gergin ergen yatışacak gibi değil. Çöpçüye bakışları ve tehditleri, dokunma mesafesine kadar geliyor. Özgüveni o kadar yüksek ki dövdü dövecek! Belli ki gergin ergen Polat Alemdar abisine çok özenmiş. Çöpçü ise her seferinde istifini bozmadan aynı repliği tekrarlıyor: ‘Olum bak git…’ Gergin ergenimiz tehditkar tavırları sürünce çöpçüde ipler kopuyor. Odun saplı çalı süpürgesini çocuğun kafasına geçiriyor. Biraz önce dayılanan ufaklık ağlayarak arkasına bakmadan topukluyor. Sonuç kafası yarılan ve 12 dikiş atılan bir genç. Video traji komik bir video. Ufak yaşta bir çocuğun kafası yarıldığı için hem üzülüyorsunuz hemde böyle güzel bir ders aldığı için seviniyorsunuz. Belki bu ders sayesinde bir daha kendisini Polat Alemdar sanmayacak ve başı daha büyük belalara bulaşmayacak.
Tüm bu olayı kameraya çeken mahalledeki diğer çocuklar bu videoyu Youtube’a yükledikten kısa bir süre sonra bu video tıklanma rekorları kırıyor. Sosyal medya da geniş yer buluyor. Cihan Haber Ajansı kafası yarılan yeni yetme ile röportaj yapıyor. Tüm medya kahraman çöpçünün peşinde ancak çöpçünün çalıştığı firma konuşma yasağı koyduğu için henüz ona ulaşan yok.
Bu sanal olayı fırsat bilen bazı girişimcilerde hemen kolları sıvıyor ve bunu güzel bir reklam fırsatına dönüştürüyor. Bazı firmalar araç stickerı üretirken bir jean firması ise kemer reklamında bu olayı espirili bir dille kullanıyor.
Sadece 1 hafta içinde olup biten bir olayın sosyal medya sayesinde tüm Türkiye’de nasıl duyulup yayıldığını ve çeşitli fırsatlar ürettiğini bir kez daha görmüş oluyoruz… Sen nelere kadirsin sosyal medya diyoruz.

Geçen hafta Türk medyasından : Eurovision’un aslında basit, ticari bir yarışma olduğunu, Avrupa’daki müzik piyasasını genişletmek ve çeşitlendirmek için düzenlendiğini bir türlü anlatamadık. Yıllar boyunca medyamız bu olayı sanki bir Çanakkale Savaşı veya bağımsızlık mücadelesi gibi gördü. Nihayet son yıllarda durumu anlamaya başladık. Ayaklarımız yere bastı. İşin eğlence yanını görür olduk. M. Ali Birand

Bir cevap yazın

Your email address will not be published / Required fields are marked *