Perdeler ne zaman açılacak ?

Dersim meselesi siyasi parti liderleri arasında polemik konusu olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta AKP hariç, diğer partilerin Meclis’te grup toplantıları vardı ve her grup toplantısında partilerin genel başkanları olaya kendi açılarından baktılar ve bu konuyu yorumladılar. Daha önce yaptığı bir konuşmada Başbakan Erdoğan “Dersim olayları” tartışmasında dört belge açıklamış ve “Devlet adına özür dilenecekse, böyle bir literatür varsa ben özür dilerim, diliyorum” demişti. Grup toplantılarında liderler ne bu özrü kabul ettiler, ne başbakanın samimiyetine inandıklarını dile getirdiler. Başbakan Erdoğan ise hastanede olduğu için bunlara cevap veremedi. Yani Dersim polemiği bir müddet daha gündemde kalacağa benziyor.
Cuma günü Youtube üzerinden internet kullanıcılarının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de Dersim olayları hakkında aynı düşüncelere sahip. Bu konuyu üniversite yıllarında okuduğunu belirten Gül, şu açıklamada bulundu :
”Bizim tarihimiz büyük bir tarih. Tarihin içinde acı tatlı dönemler çok olmuş oluyor. Yakın tarihimiz içinde Dersim olayları da çok üzücü olaylar, insanın vicdanıyla, bugünkü insan hakları uygulamalarıyla çok bağdaşmayacak… Bu benim kendi bilgilerimden ulaştığım kanaattir. Bununla ilgili arşivlerin açılmasında hiçbir mahsur olmadığı kanaatindeyim. Büyük devletler, ülkeler, milletler tarihlerinden korkmazlar.
Ermeni soykırımı meselesinden sonra Dersim olaylarının da konunun uzmanı tarihçiler tarafından incelenip, polemik haline getirilmeden üzerindeki sis perdesinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Sis perdesi deyince aklıma bilinen şu hikaye geldi.
Eski Sovyetler Birliği’ndeki Gorbaçov ile başlayan değişimi “sosyalizm treni” diye bilinen bir hikaye ile anlatırlar. Lenin, devrimden sonra ülkeyi “ileriye doğru yol alan bir tren” diye tanımlar. “Atın kömürleri yol alsın sosyalizm treni” der ve yol alınır. Stalin geldiğinde artık kömür kalmamıştır. Stalin’de “kesin tüm ormanları, atın ocağa, sosyalizm treni yol alsın” diye emreder. Brejnev geldiğinde artık sosyalizm için kesilecek orman da kalmamıştır. Brejnev’de “o zaman kapatın perdeleri ve treni ileri-geri sallayın, halk gidiyoruz zannetsin” diye buyurmuş. Gorbaçov geldiğinde ise “açın perdeleri, yerimizde saydığımızı herkes görsün de belki ilerlemek için başka bir yöntem buluruz” demiş.
En azından Dersim olaylarının böylesine gözler önüne serilmesi bizde de bazı perdelerin açılmasına olanak sağlar. Zira ülkemizde açılması gereken çok perde var.

***
Karbon vergisinden sonra eşcinsel evliliği
Seçim öncesi karbon vergisinin olmayacağını kesin bir dille açıklayan Başbakan Julia Gillard daha sonra karbon vergisini yürürlüğe sokarak kendisine oy veren seçmenleri şaşırtmıştı. Gillard ve İşçi Partisi seçmenlerini şaşırtmaya devam ediyor. Bu hafta Sydney’de gerçekleşen İşçi Partisi Ulusal Konferansı’nda İşçi Partisi eşcinsel evliliği destekleme kararı aldı. Seçim döneminde eşcinsel evliliğe sıcak bakmadığını söyleyen Gillard ve ekibi hangi siyasi hesaplara dayanarak böyle bir karar aldı bilemiyorum ama Gillard’ın “verdiği sözlerden cayan” politikacı imajını sağlamlaştırdığı kesin.
Öte yandan muhalefet lideri Tony Abbott ise yine birçok konuda olduğu gibi eşcinsel evliliğiyle ilgili kesin bir fikir beyan etmekten kaçınıyor. Gazetecilere kaçamak cevaplar vererek günü kurtarmaya çalışıyor. Tony Abbott’ı her dinlediğimde karşımda Kemal Kılıçdaroğlu’nu görür gibi oluyorum. Tony Abbott gibi muhalefet lideri olduğu sürece Julia Gillard’ın gelecek seçimler konusunda endişe etmesine gerek yok sanırım.

#AKP#Dersim#İşçi Partisi#Julia Gillard#Recep Tayyip Erdoğan#Tony Abbott

Bir cevap yazın

Your email address will not be published / Required fields are marked *