22/11/2011 by Zeynel Engin
Obama neden geldi ?
Çarşamba günü Amerikan Başkanı Barack Obama 2 günlük ziyaret çerçevesinde Avustralya’yı ziyaret etti. Bu iki günlük ziyarette Avustralya ve Amerika halklarının ortak bir ulus olduğunu vurgulayan Obama, Avustralya üzerinden Uzakdoğu’daki devletelere, özellikle Çin ve Kuzey Kore’ye gözdağı verdi. “Asya Pasifik Bölgesi’nde bizde varız” diyen Obama, Afganistan işgali sonrası o bölgede işlerinin bittiğini, yeni hedef olarak Asya Pasifik Bölgesini seçtiklerini açıkça ifade etti.Bu uzun vadeli plan çerçevesinde anlaşılan o ki Avustralya’ya büyük ve önemli roller düşecek. Önümüzdeki yıl Darwin’de 250 Amerikan askeri konuşlandırılacak. Bu sayı 2016 yılında ise 2500’e çıkacak. İktidardaki İşçi Partisi Amerika Birleşik Devletleri’ne Avustralya’da bir askeri üs kurması için izin verirken ve iki ülke arasında çeşitli imzalar atılırken, Muhalefet Lideri Tony Abbott ise bu konuda iktidar ile aynı görüşte. Perşembe günü yapmış olduğu konuşma Barack Obama’nın konuşmalarının neredeyse bir kopyası. Tony Abbott’ta Amerika ve Avustralya’nın ne kadar benzer iki ülke olduğu konusunda Başkan Obama ile aynı fikirde. Avustralya’da büyük bir Amerikan üssünün açılmasına en çok sevinen ise büyük ihtimalle NT Eyalet Başbakanı Paul Henderson oldu. Henderson basına yaptığı açıklamada açılacak olan askeri üssün NT’de yeni iş olanakları sunacağını ve eyalet ekonomisini canlandıracağını söyledi.
Amerika ve Avustralya cephesinde bunlar yaşanırken Amerika Birleşik Devletleri’nin bu yeni stratejisine karşı ilk çatlak ses Çin’den geldi. Çin Dış İşleri Bakanı Yang Jiechi, Darwin’de açılacak olan Amerikan askeri üssünün bölgedeki ülkelerin çıkarına olmadığını ve bu konuda çeşitli endişelerinin olduğunu ifade etti. Çin’in bu açıklamasından sonrada Endonezya Dış İşleri Bakanı’da Çin’li meslektaşını destekleyen bir açıklama yaptı.
Anlaşılan o ki Çin’in büyümesini kontrol altına almak isteyen Amerika, Asya Pasifik Bölge’sinde ekonomik ve askeri bakımdan daha da etkili olma adına yeni bir politika izleyecek. Bu yeni politik hamlede Asya Pasifik Bölgesi’ndeki Amerika’nın en büyük ve en güçlü müttefiki olan Avustralya’ya çok önemli bir rol biçildiği kesin. Bu biçilen rolün Avustralya’ya ve Avustralya’da yaşayan Türk toplumu üzerine olan etkilerini ise zamanla göreceğiz.
****
Müziğin evrensel dili…
Avustralya turnesi çerçevesinde Sydney’de Opera House’ta bir konser veren Mercan Dede İstanbul Quartet grubunu hafta sonu canlı dinleme fırsatı buldum. Konser öncesi yakından tanıma fırsatı bulduğun Arkın Ilıcalı ( gerçek ismi bu) oldukça mütevazi, samimi bir müzisyen. Hatta kendisini müzisyen olarak bile nitelendirmiyor, neyzen olmadığını konusunda ısrar ediyor, sadece basit bir aranjör olduğunu söylüyor. Cumartesi gecesi Opera House’a konseri izlemeye gelenlerin seyircilerin çoğunluğunu Aussie’ler oluşturuyordu. Çalan Türk ve Sufi ezgilerini büyük bir keyifle dinleyen konuklar hareketli parçalarda çalan ritme kendilerini kaptırdılar ve konserde entresan görüntüler ortaya çıktı. Daha önce buna benzer olaylarla birkaç kez daha karşılaşmıştım. Kendi kültürlerinde yabancı olan bir müziğe ve ritmlere ayak uydurmak isteyen Batılılar, Türk ritimlerine “rock” figürleri ile eşlik etmeye çalışınca ortaya komik ve ilginç sahneler çıkıyor. Ortaya çıkan görüntü bizim bir “rock” parçası eşliğinde halay çekmemize benziyor. Ancak görülen o ki o gece konserde olan herkes kendi halinden son derece memnundu, önemli olan da bu. Kendi kültürlerine ait olmasa da insanlar müziğin evrensel dili ile anlaşıp hoşça vakit geçirebiliyorlar. Sydney’de Mecan Dede’yi canlı izleme fırsatını kaçıranlar için son bir fırsat daha var. Mercan Dede 26 Kasım Cumartesi günü Melbourne’de Revlot’ta sahne alacak.
Bir cevap yazın